McLaren uzun süren toparlanma sürecinin ardından yeniden ait olduğu yere yani zirveye geri dönmeyi başardı.
Bu başarının mimarlarından birisi hiç şüphesiz CEO Zak Brown.
Takıma 2016 yılının başında gelen Brown, takıma doğru isimleri, sponsorları ve sürücüleri getirip, altyapı için doğru hamleleri yaparak İngiliz ekibin yeniden zirveye çıkmasını sağladı.
Fakat bu süreç kendisi için göründüğü kadar kolay değildi.
BBC Sport’a konuşan Brown, “2016’da buraya geldiğimde takımın hali düşündüğümden daha kötüydü.”
“Şampiyonada dokuzuncu sıradaydık. Araçların üzeri bomboştu, sanırım üç sponsorumuz vardı. Üzgün taraftarlarımız, üzgün yarış pilotlarımız ve oldukça çökmüş bir yarış ekibimiz vardı. Her şey oldukça korkutucuydu.”
“Takımın kaynaklara ihtiyacı vardı çünkü sürücülere, teknolojiye ve insanlara yatırım yapmamız gerekirken, milyonlarca dolar kaybediyorduk.” dedi.
Andrea Stella, Takım Müdürü, McLaren F1 Takımı, Lando Norris, McLaren F1 Takımı, Zak Brown, CEO, McLaren Racing, yarış sonrası konuşma
Fotoğraf: Steven Tee / Motorsport Images
Brown, mali tarafa adım atmasından kısa bir süre sonra motor tedarikçisini değiştirdi. Sonrasında da personel tarafına yatırım yaptı.
“Andrea’yı başa getirdim. Her şeyi yeniden düzenledi, muazzam işler yaptı, takımı toparladı ve o zamandan beri yükseliyoruz.”
“O, burada sahip olduğumuz yetenekleri ortaya çıkardı. Şirkette yaklaşık 1.000 kişi çalışıyor. Ben üç kişiyi değiştirdim fakat bu üç kişi de yönetimdeydi.”
“Yani 997 kişi bize 2023’ün başında o kadar da rekabetçi olmayan bir araç verenle aynı kişiler.”
“Fakat bir liderin görevi çalışanlarından en iyi şekilde yararlanmaktır ve bizim daha önce sahip olmadığımız şey buydu. Burada sahip olduğumuz yeteneklerin gelişmesine izin veremedik.”
“Andrea çok iyi iletişim kuruyor. Çok iyi dinliyor. Çok çalışkan. Çok teknik. Örnek teşkil ediyor”
“Büyük bir liderde olmasını isteyeceğiniz tüm özelliklere sahip. Bu takımın sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkardı.”
“Ona bu rolü ilk kez 2019’da teklif etmiştim fakat o bunu reddetti çünkü hazır olmadığını düşündü. Andrea yeteneklerini bilen ve aşırıya kaçmayan biri.”
“İkinci seferinde beni daha iyi tanıyordu, takımı daha iyi tanıyordu, Yine de ilk telefon görüşmesinde evet demedi. Birkaç gün sürdü çünkü çok düşünceli biri.”
