ABD merkezli Liberty Media 2017’de F1’i devraldığından bu yana, serinin ABD’deki potansiyelini ortaya çıkarmayı temel önceliklerinden biri haline getirdi ve Austin’deki mevcut ABD Grand Prix’sine Miami ve Las Vegas’taki yarışları ekledi.
F1’in popülaritesindeki patlamanın ardından çok sayıda Amerikalı sponsor seriye akın etti ve en son HP, Ferrari ile birlikte seriye katıldı. Geçen yılki ilk Las Vegas Grand Prix’si de büyük bir ticari başarı elde ederek, serinin ülkede dördüncü bir etkinlik düzenlemeye istekli olduğu söylentilerini körükledi.
Ancak Motorsport.com, Liberty Media’nın Montreal, Mexico City ve Sao Paulo’daki popüler etkinlikleri de içeren Amerika kıtasındaki mevcut yarış dağılımından memnun olduğunu öğrendi. Chicago’da yeni bir yarış düzenleneceğine dair söylentiler kesin bir dille reddedildi.
Bunun yerine seri, hâlâ yeterince hizmet alamayan bir pazar olarak Uzak Doğu’ya bakıyor. Malezya Grand Prix’sinin 2017’de takvimden düşmesinin ardından bu bölgede sadece Singapur, Japonya ve Çin yarışları kaldı, F1’i Vietnam’a getirme çabaları da sonuç vermedi.
Teknisyenler starttan önce grid üzerinde son hazırlıklarını yapıyor
Fotoğraf tarafından: Lionel Ng / Motorsport Images
Başbakan Srettha Thavisin ve F1 CEO’su Stefano Domenicali arasında Nisan ayında yapılan görüşmelerin ardından Tayland, Güney Doğu Asya’da yeni bir yarışın öncüsü olarak görülüyor. Tayland hükümeti turizmi canlandırmak için Bangkok’ta bir cadde yarışı düzenlemek istiyor ve Taylandlı sahibi olan Red Bull’un yarışın gerçekleşmesi için perde arkasında kilit bir oyuncu olduğu anlaşılıyor.
Güney Kore’nin liman kenti Incheon ile de F1’in 2026 ya da 2027’den itibaren Kore yarımadasına geri dönmesi konusunda görüşmeler yapıldı.
F1’in Asya hamlesi mevcut yarışlar için ne anlama geliyor?
Ancak yeni etkinliklere olan ilgi dünya çapında yüksek olsa da, Domenicali programı mevcut 24 yarış sayısının ötesine genişletmeyi düşünmediğini ve ticari anlaşmalarda maksimum 25 yarış sayısının yer aldığını vurguladı.
Domenicali bu ayın başlarında Wall Street analistlerine verdiği demeçte “Şu anda 24 yarışlık bir programın en uygun etkinlik sayısı olduğuna inanıyoruz” demişti.
Domenicali, Imola’da İtalyan basınına yaptığı açıklamada ise şunları söyledi: “Bugün bir takvimi oluşturabilecek maksimum yarış sayısı 25 ve benim açımdan bu sayının korunması yönünde bir irade mevcut. Bunun ötesine geçmek yaşadığımız ivmeyi tehlikeye atmak anlamına gelir.”
“Formula 1’e pek çok ülkeden büyük bir ilgi olduğunu görüyoruz ve bu da tabii ki gelişim için bir fırsat teşkil ediyor. Aynı zamanda bizi takvim konusunda seçim yapma yükümlülüğü altına sokuyor.”
“Uzak Doğu ve Amerika Birleşik Devletleri’nde artan bir ilgi görüyoruz, ama aynı zamanda – büyük olasılıkla Madrid sayesinde – Avrupa’da da bir canlanma var. Tam da herkes Eski Dünya’da kimsenin yeni bir şey yapmakla ilgilenmediğini düşünürken bir sarsıntı yaşandı.”
Sergio Perez, Red Bull Racing
Fotoğraf tarafından: Red Bull İçerik Havuzu
Imola ve Monza’daki İtalya yarışlarının yanı sıra Belçika ve Hollanda’daki Benelüks eşleşmesi de dahil olmak üzere 2025’ten sonra sözleşmesi sona erecek birkaç Avrupa yarışıyla birlikte bir şeylerin değişeceği açık.
Max Verstappen’in muazzam popülaritesine, Spa’nın tesislerine ve taraftar deneyimine yaptığı yatırımların Spa’yı güçlendirmesine rağmen, Zandvoort ve Spa’nın rotasyonunun 2026’dan itibaren hâlâ bir seçenek olduğuna inanılıyor.
Monza da eskiyen altyapısına yatırım yaparken, iptal edilen 2023 edisyonunu 2026’da telafi etmeyi umduğu bildirilen Imola’nın hâlâ yapması gereken çok şey var. Domenicali her iki klasik İtalyan pistinin de kalmasının zor olacağını kabul etti.
La Gazzetta dello Sport’a verdiği demeçte Domenicali, “İtalya F1 takviminin merkezinde yer alıyor, ancak ülkenin yatırım yapmayı planladığı kaynaklar ve altyapı ile ilgili önemli konuları ele almamız gerekiyor, çünkü yarış pistlerinin güvenliğini ve halka sunulan hizmetleri geliştirerek hızımızı değiştirmemiz gerekiyor.”
“Ağustos sonunda Monza’da devlet kurumları ve [İtalyan otomobil federasyonu] ACI ile durum değerlendirmesi yapacağız. İtalya’nın 2026’dan sonra iki yarışa devam etmesi hâlâ mümkün, ancak gerçekçi olmak gerekirse bunun oldukça zor olacağını düşünüyorum.” demişti.
Charles Leclerc, Ferrari SF-24
Fotoğraf: Zak Mauger / Motorsport Images
2026’ya kadar sözleşmesi bulunan Barselona, F1’in aynı yıl Madrid’de düzenleyeceği yeni yarışın sıcaklığını da hissediyor.
Katalan başkentinin kalbinde 2024 için yeni bir taraftar etkinliği, tarihi Paseo de Gracia’da bir gösteri sürüşü de dahil olmak üzere , F1’i etkilemek için bir yol kat edecektir, ancak son yıllarda yarışa katılan insanlar Montmelo’nun tesislerinin hâlâ F1’in gerisinde olduğunu düşünüyorlar.
Yerel yetkililer kısa bir süre önce, her yıl Mobil Dünya Kongresi’ne ev sahipliği yapan etkinlik organizatörü Fira de Barcelona’nın pistin operasyonlarını devralması ve sadece motor yarışı faaliyetlerine daha az bağımlı hale gelmesi için bir anlaşmaya yeşil ışık yaktı.
Takvimde kalma mücadelesi, sık sık tasvir edildiği gibi eski ile yeni ya da geleneksel yarış pistleri ile modaya uygun cadde yarışları arasındaki bir mücadele değil.
Bunun yerine Liberty Media yönetimindeki seri, taraftar deneyimi, pist altyapısı, otel kapasitesi, ulaşım, ağırlama ve sürdürülebilirlik çabaları da dahil olmak üzere modern bir F1 yarışından beklenenler açısından standartlarını büyük ölçüde yükseltti.
Bu da Domenicali’nin deyimiyle ‘Eski Dünya’nın Orta Doğu ve Amerika’daki zengin etkinliklere yetişmesi gerektiği anlamına geliyor ki bu da cömert devlet sübvansiyonlarına sahip pistler için daha kolay oluyor.
Bu açıdan modernize edilmiş bir padok binası ve tribünler için büyük yatırımlar yapan Budapeşte’deki Macaristan Grand Prix’sinin, uzun vadeli güvenlik elde eden birkaç Avrupa yarışından biri olarak 2032 yılına kadar sözleşme uzatması tesadüfi değildi.
Start işlemi
Fotoğraf tarafından: Alfa Romeo
Domenicali, tesislerin F1’in 2024’te bir grand prix’nin nasıl olması gerektiğine dair vizyonunu benimsemeleri gerektiği ya da yerlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya oldukları konusunda çok açıktı.
“Hungaroring pistinde yapılan çalışmalar, Formula 1’in yıllar boyunca biraz hareketsiz kalan tesisler için çıtayı yükseltmeye yardımcı olduğunu doğruluyor.”
“Bunu çok yapıcı bir şekilde söylüyorum: eğer uzun vadede bile yatırım yapma, çalışma ve birlikte proje yapma isteği yoksa Formula 1’i kaybetme riski olacaktır.”
“Bu yılın sonunda yapmamız gereken bazı önemli seçimler olacak.”
