Genç İngiliz pilot, kötü başlangıcın ardından Pazar günü Zandvoort’ta yapılan yarışta harika bir geri dönüşe imza attı.
Yarışın henüz ilk bölümünde lider Max Verstappen’i rahatça geçerek son yılların en baskın zaferlerinden birisini elde etti.
Fakat avantajının büyüklüğü ve özellikle de MCL38’inin ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğu, Norris’in çok kullanılmış sert lastiklere rağmen yarışın en hızlı turunu attığı son turda görüldü.
Norris’in 1:13.817’lik turu, 62. turda 1:13.878 yapan Lewis Hamilton’dan sadece 0.061 saniye daha hızlı olsa da, arada büyük lastik farkı vardı.
Yarıştan sonra Red Bull motor sporları danışmanı Helmut Marko, Norris’in en hızlı turunun Red Bull için önemli bir uyarı işareti olduğunu söyledi.
Servus TV’ye konuşan Marko şunları söyledi: “Genel olarak McLaren çok üstündü. En hızlı turun DRS olmamasına rağmen 1:13.8 ile son turda atılması da bunun bir göstergesi.”
“Böyle bir zamanın sadece hayalini kurabiliriz. Yapacak çok işimiz var çünkü 70 veya 72 puanlık fark, bitime dokuz yarış kala yeterli değil.”
Lando Norris, McLaren F1 Team, 1st position, celebrates on the podium
Photo by: Andy Hone / Motorsport Images
Norris’in en hızlı tur için aldığı ekstra puan, sürücüler şampiyonasında Max Verstappen ile arasındaki farkı yedi yerine sekiz puan kapatması anlamına geliyordu.
Ancak ilginç bir şekilde McLaren, Hollanda GP’sinden sonra Norris’in galibiyeti garantilemek için sakin olmak yerine son turda ekstra puan için zorlamasının takım kararı olmadığını açıkladı. Habere göre en hızlı turu atmak Norris’in seçimiydi.
McLaren, son turda en hızlı turu atma konusunda Norris ile bir tartışmaya girmesi halinde buna karşı çıkacağını doğruladı. Bu da Norris’in neden takıma danışmak istemediğini açıklıyor.
Zaferinin ardından konuşan Norris, öne geçmesinin ardından her şeyi kontrol altında götürdüğüne vurgu yaptı.
Norris, “Daha henüz yarışın başında, muhtemelen beşinci, altıncı ya da yedinci turdan itibaren, Max’in zorlamaya başlamasını ve biraz fark açmasını bekledim. Fakat yapmadı.”
“Yani o noktadan itibaren iyi bir mücadele içinde olduğumuzu biliyordum. O tempo kaybetmeye devam ederken, benim hızımı artıyordu.”
“Onu geçtikten sonra aracın içerisindeki hissiyat çok güzeldi. Rahattım, zorluyordum, önüm açıktı ve bu bana çok yardım etti.” dedi.
