Alman marka, 2022’de yer etkili araçların F1’e dönüşüyle, üst üste kazanılan sekiz Takımlar Şampiyonluğu sonrası yenilmesi gereken takım olarak öne çıkmıştı.
Ancak Mercedes, rüzgar tünelinde beklenen kazanımları sağlamayan iddialı minimalist “sidepod”lara sahip W12 aracıyla aksilikler yaşadı.
Mercedes aşırı yunuslama nedeniyle büyük sorunlar yaşadı, bu da ekibin yere basma kuvveti ve dolayısıyla tur süresi pahasına aracın sürüş yüksekliğini artırması gerektiği anlamına geliyordu.
Ancak geçen sezon lansmanda bu konsepti koruyan Mercedes, yedinci yarıştan itibaren daha geleneksel bir tasarıma geri döndü ve sıralamalarda ikinci oldu.
Mercedes o zamandan bu yana en yeni W15 aracını geliştirerek yaz tatilinden önceki son dört yarışta üç zafer elde etti.
Mercedes pist mühendisliği direktörü Andrew Shovlin, terk edilen felsefenin, şimdi sahip oldukları anlayışla başarıya ulaşabileceğini iddia etti.
Shovlin Belçika’da yaptığı açıklamada, “Evet, herhangi bir takım şu anda bildiklerini bilseydi ve 2021’e geri dönüp bir kez daha deneyebilseydi, en hızlı araca sahip olurdu.”
“Çünkü her takımın önemli bir öğrenme aşamasından geçmesi gerekiyordu. Bu anlamda biz de bu “sidepod”ların çalışmasını sağlayabilirdik.”
Ancak Shovlin, Mercedes’in “zeropod” tasarımına geri dönmeyi yeniden düşünmediğini çünkü mevcut rotasının daha iyi sonuçlar verdiğini açıkladı.
“Otomobilin mevcut tasarımıyla aynı performansa sahip olurlar mıydı? Belki de olmazdı.”
“Ancak “sidepod” aslında o otomobilde yanlış olan en büyük şey değildi, başka şeyler de vardı, eğer iki şeyi düzeltmemize izin verilseydi, muhtemelen sidepod bu listede olmazdı.
Lewis Hamilton, Mercedes F1 W14
Fotoğraf: Glenn Dunbar / Motorsport Images
“Ancak, şu anda bulunduğumuz nokta açıkça performansın daha yüksek olmasını sağlayan bir çözüm.” diye ekledi.
Shovlin, bu dönem başındaki değişen güç sıralamasının, takımların mevcut düzenlemeleri henüz tam anlamıyla kavrayamadığını gösterdiğini savundu.
“Her zaman bir deneme yanılma unsuru olacaktır çünkü Formula 1 araçları bir araştırmanın ürünüdür ve her araştırmanın doğru olduğu kanıtlanamaz.”
“Aerodinamiğin nasıl çalıştığını, lastiklerin nasıl çalıştığını ve araç dinamikleri açısından neyin önemli olduğunu düşündüğünüze dair teorilere dayanıyorsunuz ve modellerinizi sürekli olarak aracı pistte daha iyi yansıtacak hale getirmeye çalışıyorsunuz.”
“Bu yüzden her zaman bir deneme yanılma unsuru olacağını düşünüyorum, bizim sorunumuz daha çok yeterince iyi tahmin edemediğimiz sorunlara yakalanmamızdı.”
“Bu en büyük zorluklardan biriydi. Ancak, şu anda takımların performansının nasıl değiştiğine bakarsanız, hiç kimsenin mevcut nesil otomobiller hakkında bilinmesi gereken her şeyi anlamadığını görürsünüz.” diye ekledi.